Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,3130
EURO
35,0793
ALTIN
2.309,71
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Açık
26°C
Manisa
26°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
28°C
Cumartesi Açık
29°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C

Kitap okuma alışkanlığı olan öğrenciler sınavlarda daha başarılı

Kitap okuma alışkanlığı olan öğrenciler sınavlarda daha başarılı

Radikal Eğitim Kurumlarının bu haftaki instagram canlı yayın konuğu olan Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Eğitimci-Yazar Sadık Gültekin, kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerin yeni nesil sınavlarda çok zorlandığını belirterek, “Öğrencilerimiz bol bol kitap okusunlar, çünkü bu sene de sorular paragraf ağırlıklı olacak” tavsiyesinde bulundu.
“Online Eğitimde Motivasyon” konusu başlığında takipçileri ile buluşan Eğitimci-Yazar Sadık Gültekin, TYT ve AYT sınavları için geri sayımın başladığı dönemde adayların gün ve saatlerinin kıymetini bilmesinin önemine dikkat çekti. Gültekin, “2020 YKS’ de öğrenciler uzaktan öğretim ve pandemi ile tanıştı. Birtakım iyileştirmeler yapıldı. Bunlardan bir tanesi de sınav süresinin uzatılmasıydı ama adaylara süre yetmedi çünkü sorular paragraf ağırlıklıydı. Yeni nesil sorularda yorum ön plana çıktı. Kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrenci sınavda çok zorlandı. 2021 YKS’ ye hazırlanan adaylar sadece soru çözüp ders çalışmasınlar. Bol bol kitap okusunlar çünkü bu sene de sorular paragraf ağırlıklı olacak.” öğüdünde bulundu.
Öğrencilerin genellikle TYT’yi zaten başaracaklarını, AYT’nin önemli olduğunu düşündüklerini ifade eden Sadık Gültekin, “TYT’yi nasıl olsa aşarım düşüncesinden ziyade, TYT’ de nasıl bir avantaj sağlarımı düşünmeleri lazım. TYT’ ye bakış açılarını yüzde 40 olarak algılamayıp ertesi gün TYT’den daha fazla şey bekliyorsak AYT sınavına giderken moralimiz yüksek gideriz şeklinde düşünmeliler.” dedi.
Gültekin, şöyle devam etti: “Testlerden bir tanesi Türkçe. Türkçe bir testten ziyade; bizim ana dilimiz, kişiliğimiz, karakterimiz. 40 tane soru var ve 2 milyon 600 bin dolaylarında aday başvuracak. Bu adaylara sorsak Türkçe’yi rahat yapabilir misiniz diye, kimse korkmaz. Ne yazık ki 40 sorudan Türkiye ortalaması 14 net. Oysa Türkçe’ye çalışmak daha kolaydır ve yardımcısız da olur. Peki neden bu başarısızlık? Sınavdan önce bazı derslere zor der öğrenciler, bu da ben ders çalışmayacağım, o dersi dışlayacağım demek. Bazı derslere de ön yargılı bir şekilde kolay der ve çalışmaya gerek duymaz. Böyle düşünürsek zor da olmuyor kolay da olmuyor. İkisini de dışlamış oluyoruz. Geriye o zaman ne kalıyor? Kazanmak istiyorsan kuralları kendine benzetmeyeceksin, sen kurallara uyacaksın ve kural diyor ki, ‘TYT’ de ve AYT’ de kazanmanın tek yolu sıralamada yukarı çıkmak ve sıralamada yukarı çıkmanın yolu ise 4 teste de gerekli özeni ve emeği göstermekten geçmektedir.’ Adaylara verilebilecek en büyük tavsiye yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla yüzleşmektir.’’
Her bir dersi ve derslere ait başarı yüzdelerini değerlendiren Gültekin, öğrencilere bu konuda çok faydalı tavsiyelerde de bulundu. Gültekin, “Sorun testlerde değil bizim bakış açımızda. Kurallara uymayıp kuralları kendimize benzetmeye başlıyoruz. O zaman kaybetmeye de başlıyoruz. Tek bir yol var: sabır, emek, çalışma ve terleme. Bunu yapmayan her öğrenci kendi geleceğinden çalmış olacaktır.’’
Geçtiğimiz yıldan örnekler veren Gültekin, “Geçen sene 1 milyon öğrenci baraj puanının altında kaldı yani 21 net yapamadı. 300 bin öğrenci de gerekli puanı alamadı. Tercih döneminde yüzde 55 aday elendi. Peki bu başarısızlık nasıl oldu? Kazanmak istemiş; gayret göstermemiş, kitap okumamış, ders seçmiş.’’ dedi.
Hem TYT hem de AYT için öğrencilerin benzer yanlış algılara düştüğünü ve her derse ait konunun son döneme sıkıştırılmaması gerektiğini vurgulayan eğitimci yazar, pandemi döneminde de yapılması gerekenlerle ilgili şu tavsiyeleri verdi: “Pandemiden önce öğrenciler evde çalışmak için rapor almanın peşindeydi. Pandemi bize bu raporu verdi. Evde çalışmak düşünüldüğü gibi olmadı. Mazeret üreterek hiçbir koşulda biz başarıya ulaşamayız. Sınavı kazanmak süreci yönetmektir. Süreci yönetmek; uyku düzenini, beslenmeyi, evdeki ortamı da yönetmektir aslında. Kendi motivasyonumuzu yönetmeliyiz. Adaylar, uzaktan öğretim sürecine, sosyal hayatına, ders çalışma programına, ruhsal ve fiziksel sağlığına ve motivasyonuna dikkat edecek. Tüm bunlar sınavın sonucunu belirleyecek.’’
Son olarak disiplinli çalışmanın her daim başarıya atılan ilk adım olduğuna değinen yazar Gültekin, ”Disiplinli olmak gerekiyor. Online dersler ve sınava hazırlık çalışmaları dahil 11 saati sınava ayırmak gerekiyor. 7 saatlik bir uyku düzeni ve 6 saatlik bir sosyal düzen. Yasak yok, her şeye zaman ayırabiliyoruz. Bunun içinde telefonla oynamak da var ama telefon mu akıllı olacak sen mi akıllı olacaksın, televizyon mu seni izleyecek sen mi televizyonu izleyeceksin, bunu düşünmek lazım. Sınav süreciyle kavga edip yok saymamak lazım. Bu süreci sevip saymak lazım. İsteklerini yerine getirirsen o da senin isteklerini yerine getirecek.” diyerek söyleşiyi tamamladı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.