Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Az Bulutlu
22°C
Manisa
22°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
23°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C
Salı Az Bulutlu
26°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
24°C

‘Mart ayında korona virüsünün 3. dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz’

‘Mart ayında korona virüsünün 3. dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz’

Şubat ayı sonunda Covid-19’un yeniden yükselişe geçebileceği uyarısında bulunan Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, Türkiye’de hali hazırda kullanılan inaktif Çin aşılarının, canlı virüs aşısından sonra en kapsamlı bağışıklığı sağlayan aşı olduğunu söyleyerek; Amerika, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde kullanılan mRNA, vektör ve saflaştırılmış protein aşılarına göre, mutasyona uğramış hücrelere karşı koruyuculuğunun daha fazla olduğunu ifade etti.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından kurtulmanın tek çözümü olan aşılama kampanyası birçok ülkede başladı. Bugüne kadar dünyada pek çok ülkede milyonlarca kişiye en az bir doz aşı verildi, bu sayının gelecek günlerde daha da katlanarak artması bekleniyor.

Genç nüfusta semptomlarda artış var
Türkiye’de bölgelere göre değişmekle birlikte, Covid-19 teşhisi alan hasta sayısında ciddi bir düşüş olduğunu belirten Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Yine de rehavete kapılmamak gerekiyor. Şu an alınan önlemler bana göre yeterli değil. İnsanları hafta sonu eve kapatmakla çok fazla fayda sağlanacağını düşünmüyorum. Yine de insanlarımızın eskiye göre bilinçlendiğini görüyorum. Eskiden çene altına indirilen maskeler artık ağzı ve burnu kapatacak şekilde kapatılıyor. Sosyal mesafeye kontrol ediyorlar. İnsanlar, duydukları şeylerden korkuyorlar. Ayrıca genç nüfusta semptomlarla seyreden korona enfeksiyonlarında artış olduğunu gözlemliyoruz. Bugüne kadar genç nüfusta daha az semptomatik seyrediyordu ancak mutasyona bağlı konular olabilir. Şu an elimizdeki kısıtla verilerle durum böyle görünüyor ancak rastlantısal bir değişim de olabilir. Bu sağlıklı bir şekilde değerlendirmek için 2-3 aya ihtiyaç var” dedi.

Şubat ayı sonunda vakalarda artış olabilir
Dışarıda toplu bulunulmaması gereken yerlerde de çok fazla insanın iç içe olduğunu belirten Prof. Dr. Serhan Sakarya, okulların açılması ile birlikte de sayının artabileceği uyarısında bulunarak, “Mart ayını bulmadan şubat ayı sonunda 3. dalga ile karşı karşıya kalabiliriz. Bir de mutasyon konusu var. Normalde bir virüs zamanla aktivitesini kaybetmeye başlar; ancak korona da böyle olmuyor, virüs mutasyona uğruyor ve her mutasyon bize korku ile geliyor. Örneğin; Brezilya ve İngiltere’de ortaya çıkan mutasyonların hepsinin bulaşıcılığı daha fazla. Eskiden normal Covid-19 virüsünde 1 kişi 2 kişiye bulaştırırken, mutasyonlu virüste 1 kişi 5 kişiye bulaştırabiliyor” diye konuştu.

Çin aşısı mutasyona karşıda etkili
Covid-19 pozitif çıkan ve hastalığı atlatan kişilerde oluşan ve virüse karşı gelişen bellek hücrelerinin kişiyi korumaya devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Sakarya, “Çin aşılarında virüsün her antijenik bölümü aşıyla birlikte bizlere enjekte ediliyor. Bu aşılar inaktif virüs aşısıdır. Örneğin; diğer aşılarda olduğu gibi sadece hücredeki S bölümüne karşı yapılan bir aşı değildir. Dolayısıyla sadece S bölümüne karşı yapılan mRNA, vektör ya da saflaştırılmış protein aşıları bu konuda daha şanssız. S mutasyonu hızla gelişir de aşı kaçağı oluşursa bu aşılar çöp olur. O zaman vücudun ürettiği antikor da kişiyi koruyamaz hale gelir. Türkiye’de kullanmış olduğumuz aşılar ise ölü virüs aşısı. Bu aşılar, canlı virüs aşısından sonra en güçlü, en kapsamlı bağışıklığı bırakan aşı grubudur. Bu nedenle bizler S mutasyonlarına karşı daha koruyuculuyuz. Yeter ki aşılarımızı zamanında olalım. Aşılanmış kişi kendisini emniyette hissetmemeli. Toplumun yüzde 60’ı aşılanmadan hala risk taşıyoruz demektir. Sadece virüsün öldürücülüğü azalmış oluyor” şeklinde konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.