Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,6013
EURO
34,8092
ALTIN
2.492,47
BIST
9.508,99
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Hafif Yağmurlu
16°C
Manisa
16°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
28°C
Salı Az Bulutlu
25°C

Pandemi bir öğünü yedi

Pandemi bir öğünü yedi

Günlük hayatta çalışma düzeni ve sosyal etkileşime kadar birçok konuda yaşamı olumsuz etkileyen korona virüsü, beslenme alışkanlığı ve öğün sayısını da değiştirdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Betül Öztürk, pandemi sürecinde evden çalışmaya geçilmesiyle birlikte birçok kişinin kahvaltı yapmadığını ya da kahvaltıyı öğle saatine bıraktığını belirterek, öğün sayısının ikiye düştüğünü, bunun doğru olmadığını belirtti. İEÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazan Turhan ise, virüsten korunma noktasında beslenmenin büyük önem taşıdığını ve vücudun güçsüz kalmaması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’yi mart ayından bu yana etkisi altına alan korona virüsü, son dönemde yayılım hızını artırdı. Türkiye genelinde virüse bağlı vaka ve vefat sayıları yükselirken, İzmir Ekonomi Üniversitesinin (İEÜ) uzmanları öğün atlanmaması ve düzenli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Sadece öğle ve akşam besleniyoruz
İEÜ Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Betül Öztürk, “Korona virüsü nedeniyle pek çok şirket, uzaktan çalışmaya geçti. Binlerce öğrenci de uzaktan eğitim alıyor. Bu dijital dönüşüm, bireylerin ailesiyle geçirdiği zamanı artırdı; ancak çalışma süreleri ile yakınlarımıza ayrılan zaman da birbirine karıştı. Birçok kişi; sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği olmak üzere üç temel öğünümüzde değişikliğe gitti. Sabahları işe veya okula gidiş yolunda geçirdiğimiz zamanı evde değerlendirmeye başlayınca, erken saatlerde yaptığımız kahvaltı geç saatlere kaydı. Birçok kişi, sabah erken kalksa bile kahvaltı yapmamayı, öğle ve akşam olarak iki öğün beslenmeyi alışkanlık haline getirdi. Fiziksel aktivitelerin azalması nedeniyle porsiyonlar ufalabilir ama ara öğünler kalkmamalı. Maalesef ara öğünlere de dikkat edilmemeye başlandı. Bu sürecin uzun süre devam etmesi, virüsle mücadele ve sağlıklı beslenme noktasında kişileri sıkıntıya sokar. Evde geçirilen süreçte, özellikle gelişim çağındaki çocuklar ve gençler için mutlaka beslenme düzeni kurulmalı. Evde kalmak, düzenli beslenmeye engel değil” diye konuştu.

5 porsiyon meyve ve sebze
İEÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazan Turhan ise protein ihtiyacı için özellikle süt ve ürünleri, yumurtanın tüketilmesini tavsiye etti. Prof. Dr. Turhan, balık tüketiminin de haftada en az 3 porsiyon olması gerektiğini söyledi. Katı yağlar yerine sıvı yağların tercih edilmesinin yararlı olacağını aktaran Prof. Dr. Turhan, “Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, pirinç yerine bulgur tercih edilmeli. Günde en az 400 gram veya beş porsiyon meyve ve sebze yemek gerekir. Bağışıklık sistemi üzerine pozitif etkiye sahip olduğu bilinen probiyotik bakteriler için olası kaynaklar olan yoğurt, turşu, sirke gibi ürünleri tüketmeye özen gösterilmeli. Bağışıklık sistemi için A, C, E vitaminleri, çinko minerali ve Omega-3 yağ asitleri ön plana çıkıyor. Bu vitaminler balık, ceviz, semizotunda daha fazla bulunur. Lif, sağlıklı bir sindirim sistemine katkıda bulunur ve aşırı yemeyi önlemeye yardımcı olan uzun süreli doygunluk hissi sunar. Yeterli lif alımını sağlamak için sebze, meyve, bakliyat ve kepekli gıdaları tüm öğünlere dahil etmeliyiz” diye konuştu.

Ekstra tuz eklemeyin
Gıda alışverişinin planlı yapılmasının önemli olduğunu, raf ömrü kısa olan gıdaların ve taze ürünlerin tüketimine öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Turhan, “Yemeklerinize ekstra tuz eklemekten kaçının. Sağlıksız kilo alımını önlemek için toplam yağ miktarı, toplam enerji alımının yüzde 30’unu geçmemeli. Yiyeceklerinizi kızartmak yerine buharda pişirmeyi, ızgara veya soteleme gibi daha az yağ gerektiren veya hiç yağ gerektirmeyen pişirme yöntemlerini tercih edin. Kırmızı ve beyaz etlerdeki fazla yağı uzaklaştırın ve derisiz ürünleri tüketin. Tereyağı ve tam yağlı süt ürünleri, katı yağ gibi gıdaları azaltın” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.