Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,3503
EURO
34,6827
ALTIN
2.393,77
BIST
10.160,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Az Bulutlu
25°C
Manisa
25°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
21°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Açık
24°C
Pazartesi Açık
26°C

Manisa’da 3 bin yıllık gelenek devam ediyor

Manisa’da 3 bin yıllık gelenek devam ediyor

Kökeni Orta Asya’ya kadar dayanan 3 bin yıllık ölü helvası geleneği özellikle Manisa’nın kırsal kesimlerinde oldukça zahmetli olmasına rağmen yaşatılıyor. Köz ateşi üzerine yerleştirilen büyük kazanlar içinde un, su ve şekerin yaklaşık bir saat boyunca hiç durmadan karıştırılmasıyla yapılan ölü helvası Anadolu’daki dayanışmanın da en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Yaklaşık 3 bin yıllık bir gelenek olduğu söylenen ölünün arkasından yapılan un helvası geleneği, Manisa’nın Gördes ilçesinde yaşatılıyor. Yapımı zahmetli olan ve közde yapılan helvanın bir saat boyunca hiç durmadan karıştırılması gerekiyor.
Anadolu’nun en yaygın geleneklerinden biri olan ölü helvası yapımı, Manisa’nın Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesinde yaşatılıyor. Un, irmik, şeker ve fıstıktan yapılan un helvasının en önemli özelliği ise közde pişirilmesi ve sürekli karıştırılması. Köz elde edebilmek için büyük odun parçaları yakılarak köz haline gelmesinin ardından üzerine kazan koyularak ısıtılan yağa belirli aralıklarda un ve irmik ekleniyor. Unun rengi pembeleşmeye başlayınca başka bir ocakta pişen su ve şekerden oluşan şerbet daha sonra bu kazanla karıştırılarak helva yapılıyor. Oldukça zahmetli olan helvanın dibine tutmaması için sürekli karıştırılması gerekiyor. Karıştırma sırasında dayanışmanın en güzel örneklerinden biri sergilenerek başta ölen kişinin yakınları olmak üzere herkes helvanın yapımına katkı sağlıyor. Helva piştikten sonra, kaşıkla tepsilere dizilerek bütün mahalleye gençler tarafından dağıtımı yapılıyor.
Helva geleneğinden ve yapımından bahseden Güneşli Mahallesi sakinlerinden Zekeriya Kaymak, “Genelde ölenin ardından 3. günü yapılır. Sadece cenazelerde yapılacak diye bir şey yoktur aslında. Hayır olarak da yapılır. Yapımı zordur. Un helvası olarak adlandırılır. 10 kiloya un a 20 kilo su, 20 kilo şeker koyulur. Önce kavrulması lazım. Belirli bir yağ miktarı vardır. Tam kızarma anına geldiğinde fıstık katılır. Tam pembeleşmeye başlayınca suyu katılır. Tüm hayırlarımızı Allah kabul etsin, ölmüşlerimizin ruhuna değsin” şeklinde konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.