Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,5838
EURO
34,9974
ALTIN
2.457,47
BIST
9.784,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Az Bulutlu
26°C
Manisa
26°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
24°C
Pazar Az Bulutlu
24°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
24°C
Salı Açık
25°C

Türkiye, tüm enerjisini rüzgardan karşılayabilecek durumda

Rüzgar enerjisindeki kurulu gücünü son 15 yılda 181 kat artıran Türkiye, 2020 yılı sonunda ulaştığı 9 bin 244 megavat (MW) kurulu güçle Avrupa’da 7’inci sırada yer alıyor. Türkiye’nin 95 bin 890 MW kurulu gücü içinde yüzde 10’luk paya sahip olan rüzgar enerjisinin gerçek potansiyeli ise mevcudun en az 10 katına karşılık geliyor.
Geleceğini rüzgar enerjisi sektöründe şekillendirmek isteyen gençlere online eğitim ve belgelendirme fırsatı sunan Windbaba’nın Stratejik Çözüm Ortağı ve Akredite Kobi Danışmanı Bülent Yüce, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın Stratejik Planı’nda potansiyel kurulu gücümüz; 10 bin MW’ı denizüstü (offshore), 38 bin MW’ı da karasal (onshore) olmak üzere toplam 48 bin MW olarak açıklanıyor. Ülkemizdeki rüzgar ölçümlerinin Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) standartlarına göre yenilenmesi halinde, bu potansiyelin en az iki katına çıkacağı görülecektir. Biz de Windbaba olarak rüzgar ölçümü konusuna verdiğimiz verdiğimiz önemi, ayrı bir eğitim başlığı açarak göstermiş bulunuyoruz” dedi.

“5 mt/sn rüzgar hızında bile santraller çalışıyor”
2015 yılında Enerji Bakanlığı tarafından yayınlanan Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası’nda (REPA) yapılan ölçümlerin Türkiye üzerinde 7,5 metre/saniye ve üzerinde rüzgâr hızı olan yerleşim yerleri baz alınarak hesaplandığını hatırlatan Bülent Yüce, gelişen malzeme teknolojileri sayesinde 5 mt/sn rüzgâr hızında bile santrallerin çalışabildiğini, rüzgâr ölçüm teknolojilerinde ise dünyada baş döndüren gelişmeler olduğunu hatırlattı.

“Bakanlığa göre 10 bin MW, Windeurope’a göre en az 30 bin MW”
Santral ölçeklerinin de 10 yıl önce ile kıyaslanmayacak ölçüde büyüdüğünü sözlerine ekleyen Yüce, şu değerlendirmeyi yaptı: “Tüm sektörün veri olarak kabul ettiği REPA, Türkiye’de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7,5 m/s üzeri rüzgâr hızlarına sahip alanlarda 5 MW/km2 gücünde rüzgâr santrali kurulabileceği kabul ediliyor. Ortaya konulan 48 bin MW potansiyel güç rakamına karşılık gelen yüzölçümü ise Türkiye’nin sadece yüzde 1,30’unu oluşturuyor. Keza 10 yıl önce 1 MW’lık rüzgâr santrali ciddi bir büyüklük olarak görülürken, bugün tek bir santralin 10 MW’ın üzerinde kapasiteye sahip olabildiğini görüyoruz. Ülkemizde geçen yıl inşa edilen projelerin pek çoğu 3,5-4 MW kapasiteye sahip santrallerden oluşuyor. REPA’ya göre ülkemizin offshore RES potansiyeli 10 bin MW olarak açıklanırken Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği (Windeurope), bu potansiyelin en az 30 bin MW olduğunu söylüyor. Aynı şekilde karada kurulacak santraller için yapılan rüzgâr ölçümlerinin yüksek teknolojiye ve standarda sahip cihazlarla yapılması durumunda, Türkiye’nin sadece rüzgâr enerjisinde dev bir yenilenebilir enerji potansiyeli ile karşılaşacağını rahatlıkla görebiliyoruz. Tüm bu veriler dikkate alındığında ülkemizin yeni bir Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası yayınlaması gerektiğini ve potansiyel güç rakamlarını gerçekçi şekilde revize ederek yenilenebilir enerji politikasını yeniden şekillendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Rakamlarla Türkiye’de rüzgâr enerjisi sektörü
-Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre, Türkiye’nin 2006 yılında sadece 51 MW olan rüzgar enerjisi kurulu gücü, 2020 sonunda 9 bin 245 MW’a ulaştı. Kurulu gücün 2030 yılında 25 bin MW’a ulaşması öngörülüyor.
-Türkiye’deki her beş rüzgâr santralinden birisine ev sahipliği yapan İzmir, 2020 yılı temmuz ayı itibarıyla bin 806 MW kurulu güç ile Türkiye’de rüzgâr enerjisinin başkenti konumunda.
-Türkiye’de kurulu RES’lerin 2019 yılında ürettiği 20 milyar kWh’lık elektrik enerjisi ile Türkiye’nin 900 milyon dolarlık enerji ithalatının önüne geçilirken, bu enerji sayesinde spot piyasa fiyatları düşürülerek tüketicinin cebinden daha az para çıkması sağlandı.
-Türkiye’de rüzgar enerjisi sektöründe faaliyet gösteren 79 firma; 6 kıtada 44 ülkeye rüzgâr enerjsi ekipmanı ihraç ediyor. Bu firmaların cirosunun yaklaşık yüzde 70’ini ihracat oluşturuyor.
-2019 yılında rüzgâr enerjisi kurulu gücünü 15.4 Gigavat (GW) artırarak 205 GW’a ulaştıran Avrupa, elektrik ihtiyacının yüzde 15’ini rüzgârdan karşılıyor. 2050 yılı hedefi ise Avrupa kıtasında tüketilen enerjinin yüzde 50’sini rüzgâr karşılamak.
-Dünyanın önde gelen bağımsız denetim kurumlarından KPMG’nin verilerine göre, 2040 yılında rüzgâr enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı, bugünkü yüzde 4 seviyesinden yaklaşık dokuz kat artışla yüzde 34’e ulaşacak.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.